
İNANÇLA İLGİLİ YORUMLAR
Kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’de en çok üzerinde durulan konular inanç esaslarıdır.
Yüce Allah’ın varlığına, birliğine, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahirete, hayır ve şerrin
Allah’tan olduğuna inanmak dinimizin temelidir. İslam dininin inanç esasları konusunda
Müslümanlar arasında hiçbir fikir ayrılığı söz konusu değildir.
Hz. Muhammed (s.a.v.) zamanında, Müslümanlar arasında ne inanç ve ibadetler ne de dinî
uygulamalar konusunda hiçbir görüş ayrılığı yoktu. Bütün Müslümanlar Kur’an’da yer alan emir
ve ilkeleri Hz. Peygamberin açıkladığı şekilde anlamaya, uygulamaya özen gösteriyordu. Yeni
bir durum veya herhangi bir mesele ortaya çıktığında Müslümanlar hemen Hz. Peygambere
gidip onun görüşünü alıyorlardı. Peygamberimizin açıklamalarını sorgulamadan kabul edip
uyguluyorlardı. Ancak Hz. Muhammed’in (s.a.v.) vefatından sonra bu durum değişti. İslam dini
Arab Yarımadası dışında geniş bir coğrafyada yayıldı. Suriye, Irak, Mısır, İran, Anadolu, Orta
Asya ve Afrika’ya kadar farklı bölgelerden, farklı kültürlere mensup pek çok kişi Müslüman
oldu. Bunlar arasında köklü Yunan, Pers (İran) ve Hint medeniyetlerine mensup kimseler de
vardı. Yeni Müslüman olan kimseler eski kültürlerinden tam olarak kopamadılar. Kendilerine
ait örf ve âdetleri, gelenek ve görenekleri yaşatmaya devam ettiler. Bu süreçte yoğun bir tercüme
faaliyeti de başladı. Özellikle Yunan kültür ve felsefesine ait eserler Arapçaya çevrildi.
Müslümanlar arasında felsefi tartışmalar ve kültürel çatışmalar ortaya çıktı. Bazı art niyetli
kişiler de İslam’ın ilkelerini, inanç esaslarını sorgulamaya başladılar. Toplumda fitne tohumları
ekerek Müslümanlarda şüphe oluşturmaya çalıştılar.
Hz. Peygamberin vefatından sonra, İslam’ın hızla yayılmasına bağlı olarak ortaya çıkan
kültürel kargaşa gittikçe artıyordu. Toplumda İslam’ın inanç esaslarıyla ilgili şüpheler de
yayılıyordu. İşte böyle bir ortamda İslam’ın ilkelerinin ayet ve hadislere dayalı olarak mantıklı
ve akılcı bir şekilde savunulması gerekiyordu. İslam âlimleri de bu doğrultuda çalışmalar yaptılar.
Dinimizin inanç esaslarını, ahlaki ilkelerini sistemli bir şekilde açıklayıp temellendirdiler.
Ortaya atılan şüpheleri, dayanaksız iddiaları akılcı bir şekilde reddettiler. Dinimizin ilkelerini
açıkça ifade edip savundular. Geçmişte İslam âlimleri tarafından bu doğrultuda yapılan bazı
çalışmalar ve ortaya konulan bazı görüşler Müslümanlar tarafından daha çok benimsendi.


